7190 sayılı Gümrük Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında

  • 7190 sayılı Gümrük Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında

    7190 sayılı Gümrük Kanunu ve Bazı Kanunlarda
    Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un gümrük işlemlerini ilgilendiren
    kısımları aşağıda yorumlarımız ve açıklamaları ile beraber dikkatinize
    sunulmuştur.

    Açıklamalar kırmızı
    yazı 
    ile yazılmıştır.

    MADDE 2 – 4458 sayılı Kanunun
    86 ncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

    “3. 183 ve 184 üncü maddeler kapsamında bir gümrük yükümlülüğü
    doğduğunda, asıl sorumlu, transit rejimine tabi tutulan eşya ile ilgili olarak
    gümrük idaresine karşı mali olarak sorumludur. 5607 sayılı Kanun uyarınca
    gümrük idaresince işlem yapıldığı hâllerde, asıl sorumlunun sorumluluğunun
    belirlenmesinde fiilin işlenmesinde dahlinin olup olmadığı hususu
    dikkate alınır.”
    Transit rejimine tabi tutulan eşyalar için asıl sorumlu
    teminatı veren kefil kuruluş(und, sgsnet, oregon vs) olmakla beraber mal sahibi
    ve taşımacı firmada müteselsilen sorumlu idi. Asıl sorumlunun teminatı veren
    kuruluş olması mantık olarak hatalı bulunmak ile beraber, şu an kullanılan
    sistem transit rejiminde vekalet olmadan dolaylı temsili mümkün kılıyordu.

    Örnek verirsek şu an; mal sahibinin haberi olmadan taşımacı bir firma gümrükte
    bulduğu herhangi birine vekalet olmadan transit beyanı açtırabilir ve bütün
    bunlardan haberi olmayan kefil kuruluşda asıl sorumlu olarak teminatını
    kullandırabilir. Bu durumda asıl sorumlu teminatını kullandıran kefil
    kuruluştur. Mal sahibi ve taşımacı da müteselsilen sorumludur. vekaletsiz
    olarak beyanı verek kişi de hiç bir surette sorumlu değildir.

    Bu madde bu duruma biraz kısıtlama getirmiş olmakla beraber bize göre yetersiz.

    MADDE 4 – 4458 sayılı Kanunun
    177 nci maddesinin birinci fıkrasının (l) bendi aşağıdaki şekilde
    değiştirilmiştir.

    “l) 235 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri,
    üçüncü fıkrası ve beşinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen eşya
    ile 237 nci maddesinin üçüncü ve altıncı fıkralarında belirtilen
    eşya,”
    4. maddede yukarıda koyu italik yazılan kısım yeni
    eklenmiştir. Buna göre birazdan aşağıdaki maddelerde göreceğimiz üzere bazı
    cezalarda değişiklik, çeşitlendirme ve yumuştmalara gidilmiş ve cezai
    maddelerdeki yeni düzenlemelere uyumlaştırmak için çıkarılmıştır.

    MADDE 5 – 4458 sayılı Kanunun 179 uncu
    maddesinin birinci fıkrasının üçüncü paragrafı ile ikinci fıkrası aşağıdaki
    şekilde değiştirilmiştir.

    “Ancak, yukarıdaki taleplerin kabulü, söz konusu eşyaya ait
    varsa cezalar ile ambarlama ve elleçleme giderleri ve diğer giderler
    ile eşyanın döviz cinsinden CIF değerinin %1’i, bu uygulamadan ikinci kez
    yararlanmak istenmesi hâlinde ise CIF değerinin %3’ü oranında bir tutarın
    ödenmesine bağlıdır. Başvurunun, eşyanın ihale ilanı yayımlandıktan veya
    perakende satış kararı alındıktan sonra ve satışının gerçekleşmesinden önce
    yapılması hâlinde bu taleplerin kabulü söz konusu eşyaya ait varsa cezalar ile
    ambarlama ve elleçleme giderleri ve diğer giderler ile eşyanın döviz
    cinsinden CIF değerinin %10’u oranında bir tutarın ödenmesine bağlıdır. Bunun
    dışındaki başvurular kabul edilmez.

    2. 177 nci maddenin birinci fıkrasının (c), (d), (ı),
    (l) ve (m) bentleri ile ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen eşya için
    birinci fıkra hükmü uygulanmaz.”
    Bu maddedeki değişikliğe göre artık satış kararı
    kesinleşmiş tasfiyelik ürünler için de hak sahibi yeniden farklı bir gümrük
    rejimine tabi olmasını veya mahrecine iadesini isteyebiliyor. Ancak bu hakkını
    kullanamayacağı durumlara da (l) bendini de eklemişler.

    MADDE 6 – 4458 sayılı Kanunun 180 inci
    maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

    “6. Bu madde kapsamında emanete alınan tutarların iadesi için,
    sahibine iadesine ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği, diğerlerinde ise
    emanete alındığı tarihten itibaren bir yıl içinde yapılan başvurular kabul
    edilir.”
    Emanete alınan tutarların iadesinde bir yıl süresi
    getirmişler.

    MADDE 7 – 4458 sayılı Kanunun
    202 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
    değiştirilmiştir.

    “1. Gümrük mevzuatı uyarınca, gümrük vergilerinin ve diğer amme
    alacaklarının ödenmesini sağlamak üzere bir teminat verilmesi gereken hâllerde,
    bu teminat söz konusu vergiler ve diğer amme alacakları tutarı kadar yükümlü
    veya yükümlü olması muhtemel kişi tarafından verilir.”
    Teminat oranları %120’den %100’e düşüyor. Bu çok önemli
    bir değişiklik.

    MADDE 8 – 4458 sayılı Kanunun
    216 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

    “MADDE 216 – 1. Gümrük vergileri ile bunların ödenmelerine bağlı
    olarak tahsil edilmiş gecikme faizinin veya gecikme zammının geri verilmesinde,
    geri vermeye konu fazla tahsilatın yükümlüden kaynaklanması durumunda
    geri verme başvurusunun yapıldığı tarihten, diğer durumlarda ise tahsilat tarihinden
    geri verme kararının tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için geri
    verilecek tutar üzerinden, aynı dönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen
    tecil faizi oranında hesaplanan faiz ödenir.

    2. Geri verme kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay
    içerisinde idarece söz konusu kararın uygulanmaması hâlinde, ilgilinin talebi
    üzerine, tebliğ tarihinden ödemenin yapıldığı tarihe kadar geçen süre için geri
    verilecek tutar üzerinden, aynı dönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen
    tecil faizi oranında hesaplanan faiz ödenir.”
    Eskiden sadece 3 ayı geçen ödenmeme durumlarında faiz
    uygulanabiliyordu. Şu an hata idareden kaynaklandığı halde ilk hatalı tahakkuk
    itibariyle faiz uygulanabiliyor.

    MADDE 9 – 4458 sayılı Kanunun
    227 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi aşağıdaki şekilde
    değiştirilmiştir. “d) Taksirli suçlar hariç olmak üzere; affa uğramış olsalar
    dahi, ağır hapis veya beş yıldan fazla hapis ya da kaçakçılık, zimmet, ihtilas,
    irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma,
    dolanlı iflas, yalan yere şahadet, suç tasnii, iftira gibi yüz kızartıcı suçlar
    ile resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan
    malvarlığı değerlerini aklama, terörün finansmanı, Devlet sırlarını açığa
    vurma, vergi kaçakçılığı veya vergi kaçakçılığına teşebbüs suçları
    ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamı
    suçlar ile örgütlü suçlardan hüküm giymemiş olmak,”
    Gümrük müşavir yardımcısı olmak için yukarıdaki şart
    eklenmiş.

    MADDE 10 – 4458 sayılı Kanunun 231 inci
    maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

    “3. Gümrük vergilerine ilişkin idari yaptırım kararları ve bu
    kararlara yönelik itirazlar hakkında bu Kısım ve Onikinci Kısım hükümleri
    uygulanır.

    4. Mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilen eşyanın bulunamaması
    hâlinde kaim değer olarak eşyanın gümrüklenmiş değerinin kamuya geçirilmesine
    karar verilir.

    5. Gümrük idaresi tarafından yükümlüye yazı ile yanlış izahat
    verilmiş olması hâlinde bu Kısım hükümlerine göre idari para cezası ve faiz
    uygulanmaz.”
    Kanundaki cezalar bölümünün girişine yukarıdaki ek
    maddeler getirilmiş.

    MADDE 11 – 4458 sayılı Kanunun 234 üncü
    maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde ve üçüncü fıkrasında yer alan
    “onbeş” ibaresi “on” şeklinde değiştirilmiştir.

    “2. Dahilde işleme rejimi, gümrük kontrolü altında
    işleme rejimi ve tam muafiyet suretiyle geçici ithalat rejimi hükümlerine tabi
    eşyaya ilişkin olarak yapılan beyan ile muayene ve denetleme veya teslimden
    sonra kontrol sonucunda; birinci fıkrada belirtilen farklılıkların tespiti
    durumunda vergi farkının yarısı tutarında idari para cezası verilir.”
    Muayene öncesi kendini ihbar durumunda vergiye bağlı
    cezaların %15’i ödenecekken %10’a düşmüş. Dahilde işleme ve benzeri rejimlerde
    uygulanacak ceza eskiden vergi farkının 3 katının yarısı iken şu an sadece
    vergi farkının yarısına düşmüş.

    MADDE 12 – 4458 sayılı Kanunun 235 inci
    maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri aşağıdaki şekilde
    değiştirilmiş, fıkraya aşağıdaki (e) bendi eklenmiş, ikinci fıkrasının (b)
    bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, fıkraya aşağıdaki (c) bendi eklenmiş,
    dördüncü ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye
    aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

    “a) Eşyanın genel düzenleyici idari işlemlerle ithalinin
    yasaklanmış olduğunun tespiti hâlinde, varsa eşyanın fark gümrük vergilerinin
    alınmasının yanı sıra, gümrüklenmiş değerinin dört katı idari para cezası
    verilir.”

    “c) Eşyanın ithali, belli kuruluşların vereceği ve gümrük
    idaresine ibrazı veya beyanı zorunlu olan lisans, izin, uygunluk belgesi veya
    bu belgeler yerine geçen bilgiye bağlı olmasına rağmen, eşya belge veya bilgiye
    tabi değilmiş ya da belge veya bilgi alınmış gibi beyanda bulunulduğunun tespit
    edilmesi hâlinde, varsa eşyanın fark gümrük vergilerinin alınmasının yanı sıra,
    gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası verilir.”
    a) ve c) bentlerine “fark gümrük vergileri ibaresi
    eklenmiş. Bunun ne olduğu tam olarak belirlenmeli.

    “e) Bakanlıkça belirlenecek süre içerisinde, (c) bendinde
    belirtilen eşyanın ithalinin uygun bulunduğuna ilişkin belge veya bilginin
    düzenlenmesi veya ilgili kurum veya kuruluş tarafından gerçekleştirilen
    denetimin olumlu sonuçlandığının bildirilmesi hâlinde, 241 inci maddenin
    birinci fıkrası uyarınca idari para cezası verilir.”

    2016/9 sayılı genelgeyi buraya eklemişler. Eskiden
    genelge tam anlaşılabilir olmadığından direk cezalar kesilebiliyordu olumlu
    olmuş.

    “b) Eşyanın ihracı, belli kuruluşların vereceği ve gümrük
    idaresine ibrazı veya beyanı zorunlu olan lisans, izin, uygunluk belgesi veya
    bu belgeler yerine geçen bilgiye bağlı olmasına rağmen, eşya belge veya bilgiye
    tabi değilmiş ya da belge veya bilgi alınmış gibi beyanda bulunulduğunun tespit
    edilmesi hâlinde, gümrüklenmiş değerinin onda biri kadar idari para cezası
    verilir.”
    Burada ceza onda bir oranında düşmüş. Ve aşağıdaki
    yumuşatıcı madde gelmiş

    “c) Bakanlıkça belirlenecek süre içerisinde, (b) bendinde
    belirtilen eşyanın ihracının uygun bulunduğuna ilişkin belge veya bilginin
    düzenlenmesi veya ilgili kurum veya kuruluş tarafından gerçekleştirilen denetimin
    olumlu sonuçlandığının bildirilmesi hâlinde 241 inci maddenin birinci fıkrası
    uyarınca idari para cezası verilir.”

    “4. Cezai hükümler saklı kalmak üzere;

    a) Birinci fıkranın (a) bendinde belirtilen eşya, yükümlü talebi
    doğrultusunda otuz gün içinde mahrecine iade ya da ilgili kurum ya da kuruluşun
    uygun görüşü ile doğrudan üçüncü ülkeye transit edilir. Bu süre içerisinde
    mahrecine iade veya üçüncü ülkeye transit edilmeyen eşya, ihraç kaydıyla satış
    ya da masrafları sahibince karşılanmak koşuluyla imha suretiyle tasfiye edilmek
    üzere bulunduğu gümrük idaresine terk edilir.

    b) Birinci fıkranın (c) bendinde belirtilen eşya, yükümlü talebi
    doğrultusunda mahrecine iade, ilgili kurum ya da kuruluşun uygun görüşü ile doğrudan
    ya da serbest bölge üzerinden üçüncü ülkeye transit veya ihraç kaydıyla satış
    ya da masrafları sahibince karşılanmak koşuluyla imha suretiyle tasfiye edilmek
    üzere bulunduğu gümrük idaresine terk edilir.
    Bu maddeler 235. maddeye istinaden oluşacak ceza
    sonrası eşyaya uygulanacak işlemleri belirlemiş.

    c) Teslimden sonra kontrol
    sonucunda uygunsuzluğu tespit edilen ancak bulunamayan eşyanın gümrüklenmiş
    değerinin kamuya geçirilmesine karar verilir.

    5. Türkiye Gümrük Bölgesine getirilen ve varış gümrük idaresine
    karayolu ile sevk edilmek üzere transit rejimine konu edilen serbest dolaşımda
    olmayan eşyanın, yapılan kontrol veya muayene sonucunda, beyan edilenden
    belirgin bir şekilde farklı cinste olduğunun tahlil, teknik inceleme ve
    araştırmaya gerek olmaksızın tespiti hâlinde fiilin niteliğine göre bu fıkranın
    (a) ve (b) bentlerine, transit rejimine konu edilen serbest dolaşımda olmayan
    eşyanın, hareket gümrük idaresinden sevk edilmesinden sonra varış gümrük
    idaresine varışından önce ya da varış gümrük idaresinde yapılan kontrolü veya
    muayenesi sonucunda beyana göre eksiklik veya fazlalık tespit edilmesi hâlinde
    fiilin niteliğine göre bu fıkranın (c) veya (d) bentleri uyarınca işlem
    yapılır. Bu fıkranın (c) ve (d) bentleri kapsamında değerlendirilemeyecek
    eksiklik ve fazlalık durumları ile bu durumların tespitine ilişkin usul ve
    esaslar Bakanlıkça belirlenir. (yönetmelik 239.
    maddeyi kastediyor.)

    a) Farklı çıkan eşyanın gümrük vergileri toplamının beyan edilen
    eşyanın gümrük vergileri toplamından fazla olması durumunda farklı çıkan eşyaya
    ilişkin gümrük vergilerinin iki katı idari para cezası verilir.
    Eskiden direk gümrüklenmiş değerin 2 katıydı. Ceza
    ciddi şekilde düşmüş

    b) Farklı çıkan eşyanın beyan edilen eşyadan farklı şekilde,
    ithalinin lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği
    uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi olması durumunda farklı çıkan eşyanın
    gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası verilir. 
    Eski Ceza eşyaların izne tabi olması durumunda
    uygulancak.

    c) Beyana göre eksik olduğunun tespit edilmesi hâlinde, eksik
    çıkan eşyaya ilişkin gümrük vergilerinin alınmasının yanı sıra eşyanın gümrük
    vergilerinin iki katı idari para cezası verilir.

    d) Beyana göre fazla olduğunun tespit edilmesi hâlinde, fazla
    çıkan eşyanın gümrük vergileri kadar idari para cezası verilir ve fazla çıkan
    eşya 177 ila 180 inci madde hükümlerine göre tasfiyeye tabi tutulur.”

    “6. Birinci ve ikinci fıkralarda belirtilen aykırılıkların
    gümrük idaresi tarafından tespit edilmesinden önce beyan sahibi tarafından
    bildirilmesi durumunda bu fıkralara göre hesaplanan cezalar yüzde on oranında
    uygulanır.”
    Bu madde yeni bir uygulama.
    Bu madde de transit rejiminde ithali yasak olan eşya yakalanması durumu
    işlenmemiş, bize göre düzenlenmesi lazımdı.

    MADDE 13 – 4458 sayılı Kanunun
    236 ncı maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde
    değiştirilmiştir.

    “5. Eşyanın gümrük antrepo rejimine tabi tutulmasına ilişkin
    beyanının kontrolü veya muayenesi neticesinde antrepo beyannamesinde beyan
    edilenden belirgin bir şekilde farklı cinste eşya olduğunun tahlil, teknik
    inceleme ve araştırmaya gerek olmaksızın tespiti hâlinde;

    a) Farklı çıkan eşyanın gümrük vergileri toplamının beyan edilen
    eşyanın gümrük vergileri toplamından fazla olması durumunda farklı çıkan eşyaya
    ilişkin gümrük vergilerinin iki katı idari para cezası verilir.

    b) Farklı çıkan eşyanın beyan edilen eşyadan farklı şekilde,
    ithalinin lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği
    uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi olması durumunda farklı çıkan eşyanın
    gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası verilir.”
    Bu maddede de cezalar ciddi şekilde yumuşatılmış.
    Eskiden direk gümrüklenmiş değerin 2 katı uygulanırdı.

    MADDE 14 – 4458 sayılı Kanunun 238 inci
    maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, maddeye birinci
    fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar buna
    göre teselsül ettirilmiştir.

    “1. 241 inci maddenin üçüncü fıkrasının (h), (l) ve (m)
    bentleri, dördüncü fıkrasının (g) ve (h) bentleri ile beşinci fıkrasının (b)
    bendinde belirtilen durumlar hariç;

    a) Dahilde işleme rejimi, gümrük kontrolü altında
    işleme rejimi ile geçici ithalat rejimine ilişkin hükümlerin ihlali hâlinde,
    eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı,

    b) Tam muafiyet suretiyle geçici olarak ithal edilen özel
    kullanıma mahsus taşıtlara ilişkin rejim ihlallerinde, gümrük vergileri
    tutarının dörtte biri,

    c) Dahilde işleme rejimi ve gümrük kontrolü altında
    işleme rejimine ilişkin hükümler ihlal edilmekle birlikte, rejim kapsamı ithal
    eşyasının işleme faaliyetindeki hâli veya işlem görmüş ürün hâli de dahil olmak
    üzere, gümrük gözetiminden mevzuata aykırı olarak çıkarılmamış olduğunun
    tespiti hâlinde, ithal eşyasının gümrük vergileri ile ilgili rejime ilişkin
    beyannamenin tescil tarihinden tespitin yapıldığı tarihe kadar geçen süre için
    6183 sayılı Kanuna göre tespit edilen gecikme zammı oranında faizin toplamı
    kadar,

    d) (b) bendinde belirtilen taşıtlar hariç olmak üzere, geçici
    ithalat rejimi kapsamında ithal edilen eşyanın süresi içerisinde gümrükçe
    onaylanmış başka bir işlem veya kullanıma tabi tutulmaması durumunda gümrük
    vergileri ile rejime ilişkin beyannamenin tescil tarihinden tespitin yapıldığı
    tarihe kadar geçen süre için 6183 sayılı Kanuna göre tespit edilen gecikme
    zammı oranında faizin toplamı kadar, idari para cezası verilir.”
    Genel olarak bu ceza aynı olmak ile beraber sonradan
    eklenen 1-c bendinde eskiden gümrük vergilerinin 2 katı olan ceza 1 katı + ilk
    dahilde işleme rejimi beyanından itibaren faizler olarak düzenlenmiş. 

    “2. Birinci fıkranın (c) ve (d) bentlerinde belirtilen eşyanın,
    yapılacak tebligat tarihinden itibaren altmış gün içinde gümrükçe onaylanmış
    başka bir işlem veya kullanıma tabi tutulmaması hâlinde, ayrıca gümrük
    vergileri tutarında idari para cezası verilir.” 
    Bu madde yeni eklenmiş. cezai durumun tespitinden sonra
    60 gün içinde gereğinin yapılasını teminen konulmuş.

    MADDE 15 – 4458 sayılı Kanunun 241 inci
    maddesinin dördüncü fıkrasının (ı) bendi yürürlükten kaldırılmış ve altıncı
    fıkrasının (d) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

    “d) 11 inci madde hükmüne göre yazılı olarak talep edilen bilgi
    ve belgeler ile 13 üncü madde hükmü uyarınca beş yıl süreyle saklanması gereken
    belgelerin gümrük kontrolü sırasında ibraz edilmemesi.”
    e-beyanname dönemine geçildiğinden gerekli bir cezaydı.

    MADDE 16 – 4458 sayılı Kanunun 244 üncü
    maddesinin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkraları aşağıdaki
    şekilde değiştirilmiştir.

    “1. Gümrük idarelerince düzenlenen ek tahakkuk ve ceza kararı
    muhteviyatı alacaklar için yükümlü veya ceza muhatabı tarafından uzlaşma
    başvurusu yapılabilir. Uzlaşmanın kapsamına;

    a) Beyan ile gümrük idaresi tarafından yapılan tespit sonucunda
    belirlenen farklılıklara ilişkin tebliğ edilen gümrük vergileri alacakları,

    b) Gümrük idaresi tarafından tespit edilmesinden önce beyan
    sahibi tarafından bildirilen farklılıklara ilişkin tebliğ edilen gümrük
    vergileri alacakları,

    c) Bu Kanun ve ilgili diğer kanunlar uyarınca gümrük idaresi
    tarafından düzenlenen idari para cezaları,

    girer. Uzlaşma talebi, henüz itiraz başvurusu yapılmamış veya
    itiraz edilmiş olmakla birlikte itirazı henüz sonuçlandırılmamış gümrük
    vergileri ve idari para cezaları için, tebliğ tarihinden
    itibaren onbeş gün içinde yapılır. Uzlaşma talebinde bulunulması
    hâlinde, itiraz veya dava açma süresi durur, uzlaşmanın vaki olmaması veya
    temin edilememesi halinde süre kaldığı yerden işlemeye başlar, ancak sürenin
    bitimine beş günden az kalmış olması hâlinde süre beş güne tamamlanır.
    Uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi halinde yeniden uzlaşma
    talebinde bulunulamaz. 3 gün’ü 5 güne çıkarmışlar.

    2. Gümrük vergileri ve cezalarına ilişkin fiilin, 5607 sayılı
    Kanunda yer alan kaçakçılık suçları ile ilişkili olması hâlinde bu madde hükmü
    uygulanmaz. 
    Eskiden kaçakçılık kanununun 3. maddesine atıf vardı
    ancak şimdi tamamına atıfda bulunmuş.

    3. Bu madde kapsamında yapılan uzlaşma talepleri, gümrük uzlaşma
    komisyonları tarafından değerlendirilir. Gümrük uzlaşma komisyonlarının
    kurulması, çalışması ile bu madde kapsamında yapılacak işlemlere ilişkin usul
    ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.

    4. Gümrük uzlaşma komisyonlarının çalışmaları gizlidir. Uzlaşma
    tutanakları kesin olup gereği idarece derhal yerine getirilir. Vergi yükümlüsü
    veya ceza muhatabı, üzerinde uzlaşılan ve tutanakla tespit olunan hususlar
    hakkında dava açamaz ve hiçbir mercie şikayette bulunamaz.

    5. Uzlaşılan gümrük vergileri ve cezalar, uzlaşma tutanağının
    tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir. Uzlaşılan vergilere ilişkin gümrük
    yükümlülüğünün başladığı tarihten uzlaşma tutanağının imzalandığı tarihe kadar
    geçen süre için 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre belirlenen gecikme zammı
    oranında gecikme faizi uygulanır. Uzlaşmanın vaki olmaması veya temin
    edilememesi halinde, genel hükümlere göre işlem yapılır.”